Kenan Yavuz Etnoğrafya Müzesi

 Kenan Yavuz Etnografya Müzesi Bayburt’un Demirözü ilçesine bağlı Beşpınar Köyü'nde bulunan bir etnografya müzesidir.

Bayburt’a 40 kilometre uzaklıktaki Demirözü vadisinde, Demirözü Baraj Gölü’nün yakınında bulunur. Bölgenin soyut ve somut kültür mirasını yaşatmak üzere kurulmuştur. 5000 metrekaresi kapalı alan olmak üzere 15bin metrekarelik alandaki 26 farklı mekandan oluşur.

2013 yılında iş insanı Kenan Yavuz tarafından "kültür evi" olarak kurulmuş, 2019 yılında "resmî özel müze" statüsü kazanmıştır. Müze, Avrupa Müze Forumu tarafından 2021 yılında "Silletto Ödülü"ne değer görüldü.



Kenan Yavuz Etnografya Müzesi, Bayburt'un Beşpınar köyünde 'eski hayatı' muhafaza edip, 'yeni hayatın' içinde görünür kılma görevini üstlenmektedir. Geleneksel köy evleri, değirmenler, konak, amfi tiyatro, kütüphane, yöresel mutfak atölyesi, köy kahvesi, kırsal yaşamın izlerini barındıran kapalı ve açık hava müzesi ile bir 'yöresel kültür kompleksi' görünümündedir.












Bayburt Kalesi


Zigana ve Kop Dağları'ndan aşılarak ulaşılan Bayburt Kalesi aynı zamanda Karadeniz’i Basra Körfezi'ne bağlayan ticaret yolu üzerinde bulunmaktadır. Bu yolu izleyen her seyyahın uğradığı kalenin adı, önem, ihtişamı ve günlük yaşamıyla ilgili pek çok bilgi mevcuttur. Şehrin kuzeyinde yalçın kayalar üzerinde inşa edilmiş olan kalenin kimler tarafından yapıldığı kesinlikle bilinmemektedir. İlk yapının Ermenilere ait olduğu öne sürülse de, Bağrat sülalesi zamanında (885 – 1044) varlığından söz edilen Bayburt Kalesi’nin çok daha önce miladın ilk yüz yıllarında mahalli prens ve mücadelerinde rol oynadığı anlaşılmaktadır. Khorenli Movses’den öğrenildiğine göre Bağratların geliştikleri devrede birinci asırda Bağrat’lı Piurad oğlu “Senbad” (Asbed) süvari başbuğu ve batı ordusu başkumandanı olarak atabeyliğini yaparak kurduğu hükümdar çocuklarını kendi müstahkem yerleri olan “Pepert” yani Bayburt Kalesi’ne 58 yıllarından önce kurulduğu ortaya çıkmaktadır. Kale Türklere geçmeden önce Roma, Ermeni, Bizans, Arap ve Kommenos hakimiyetlerinde kalmıştır.






1647’de Bayburt’u ziyaret eden Evliya Çelebi kale içinde 300 evlik bir mahalle ile Ebü’l Feth Camii’nin bulunduğu yazmaktadır. Zaman zaman işgal ve tahribata uğrayan kale, en son olarak 1828 Osmanlı – Rus savaşı sırasında Ruslar tarafından büyük çapta tahrip edilmiştir . Ayrıca bu kaleye “Çinimaçin Kalesi" de denilmektedir. Kaleye bu ismin verilmesine sebep olan çini süslemelerdir. Bunların dış yüzeylerinde tezyinat olarak mor ve yeşil renkli firuze çiniler kullanılmıştır. Gerek savaşlar, gerekse tahribat yüzünden bu gün bu çinilerden eser kalmamıştır. Bayburt Kalesi, Dede Korkut hikayelerinden “Kam Büre Oğlu Bamsı Beyrek Boyunu Beyan Eder” adını taşıyan hikayede Beyrek'in (Bey Böyrek veya Bamsı Böyrek) fethedip ün kazanmak için yola çıktığı kaledir.








Baksı Müzesi



Baksı Müzesi Bayburt’a 45 km uzaklıktaki Bayraktar Köyü'nde kurulu sanat müzesidir. Kurulduğu Bayraktar Köyü'nün eski adı olan baksı sözcüğü eski Türklerde bilgin, hekim, şaman anlamlarına gelmektedir. Müze, çağdaş sanat ve geleneksel el sanatlarına ev sahipliği yapmaktadır



Sergi salonları, depo müze, atölyeler, konferans salonu, kütüphane ve konukevi gibi bölümlere sahip olan müze 40 dönümlük bir alanda kurulmuştur. Bayburtlu sanatçı ve akademisyen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan tarafından 2012'de inşa edilmiştir. 2000 yılında oluşmaya başlayan müze fikri, 2005 yılında bir Baksı Kültür Sanat Vakfı ile gelişmeye devam eder. Ana bina, 2010 yılında devletten hiçbir maddi yardım almadan, tamamlanır. 2010 yılı Haziran ayında İstanbul Modern Tanıtımı, Temmuz ayında ise halka açılışı yapılmıştır. 2012 yılında Müze’nin yeni sergi salonu olan Depo Müze açılmıştır.

Baksı Müzesi, Avrupa Parlamenterler Meclisi himayesinde verilen “2014 Yılı Avrupa Konseyi Müze Ödülü”nü, 8 Nisan Salı günü Strazburg, Palais Rohan’da aldı. Ödülün simgesi olan Joan Miro’nun Güzel Göğüslü Kadın isimli bronz heykelciği 1 yıl boyunca Müze’de sergilendi







Çoruh Nehri

Erzurum'un İspir ilçesinden geçen Çoruh Nehri Mescit Dağları'nın batı yamaçlarından kaynağını almaktadır. Önce batı doğrultusunda ilerleyen Çoruh Nehri, Bayburt'u ve İspir'i geçtikten sonra Artvin il sınırına girer. Oltu Suyu ve Yusufeli yakınlarında Barhal Deresi’yle birleşen Çoruh, kuzeybatı yönüne doğru ilerler. Kuzeydoğuya yönelerek Muratlı’yı geçtikten sonra Gürcistan sınırları içerisine girer ve Batum’un güneyinden Karadeniz'e dökülür. Çoruh Nehri 376 km uzunluğundadır.354 kilometresi ülke sınırlarımız içerisinde, 260 km'si Erzurum sınırları içerisinde kalmaktadır.
Çoruh Nehrinin geçtiği yatak oldukça dar ve derindir. Çoruh Nehri dünyanın en hızlı akan nehirlerinden biri ve aynı zamanda en derinidir. Çoruh Nehri genellikle ilkbahar aylarında yükselir, yaz aylarında azalır.
Çoruh Nehri birçok turizm aktivitesine olanak sağlamaktadır. Çoruh Nehri ülkemizin önemli su sporlarının yapıldığı nehirlerden bir tanesidir. Özellikle rafting ve kano gibi su sporları için çok uygun bir nehir olup, çok zorlu parkurları bulunmaktadır.
Erzurum'un kuzeybatısına düşen İspir ilçesine her gün şehir merkezinden kalkan otobüslerle yaklaşık 2 saat 30 dakikada ulaşılabilmektedir.








Aydıntepe Yeraltı Şehri

İlçe merkezindeki evlerin, iş yerlerinin, cadde ve sokakların altındaki Aydıntepe Yeraltı Şehri, yüzeyden 2-2,5 metre derinde, hiçbir yapı malzemesi kullanılmadan, ana kayaya oyulmuş galeriler, odalar ve bu odaların açıldığı daha geniş mekanlardan oluşuyor.




Aydıntepe Kaymakamı Mustafa Akın, yaptığı açıklamada, şu ana kadar elde edilen bulgulara göre yer altı şehrinin, Hristiyanlığın ilk dönemlerinde Roma zulmünden kurtulmak için sığınak olarak kullanıldığını söyledi.






Kop Dağı Müdafası Tarihi Milli Parkı

Kop Dağı Müdafaası Tarihî Millî Parkı, Türkiye'nin Bayburt ve Erzurum il sınırları içerisinde yer alan milli park.

2016/9486 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile 31 Ekim 2016 tarihinde millî park olarak ilân edilen alan 1. Dünya Savaşı sırasında Ruslara karşı Kop Savunması olarak bilinen çarpışmaların yaşandığı noktadır.


Osmanlıların 3.ordu ile muzaffer olduğu alanın rekreasyonu da bu tarihî değeri göz önünde bulundurularak yapılmıştır.






Dede Korkut Kümbeti

Dede Korkut (Korkut Ata), Oğuz Türklerinin eski destanlarında yüceltip kutsallaştırılmış; bozkır hayatının geleneklerini ve törelerini çok iyi bilen, kabile teşkilatını koruyan yarı-efsanevi bir bilgedir ve Türkler'in en eski destanı olan Dede Korkut Kitabındaki hikayelerin anlatıcısı ozandır.





Merkez İlçeye bağlı Yıldırım (Masat) Köyünde halk arasında “Ali Baba” veya “ Korkut Ata” Kümbeti diye anılan, 9. yy ortalarında yapıldığı söylenen kümbet daire şeklindedir. Boyları farklı kesme taşların çeşitli şekilde üst üste konulması ile yapılmıştır. Kümbet 1994 yılında restore edilmiş, ancak, eski halini ve özelliğini tamamen kaybetmiştir. Dede Korkut adına İlimizde her yıl Temmuz ayının 3. haftasında uluslararası düzeyde şölen düzenlenmektedir.





Bayburt Saat Kulesi

Şehrin merkezindeki Saat Kulesi’nin yapımına 30 Ekim 1923’te başlanmış ve 29 Ekim 1924 tarihinde de bitirilmiştir. Yapımına Taburköylü Muhittin Usta başlamış, Rizeli İbrahim Usta da tamamlamıştır. Kuleye takılan 4 adet saat ve makine aksamı Almanya’dan getirilmiştir. Kulenin zeminden yüksekliği 21 metre olup, şerefesine 41 basamaklı bir merdiven yoluyla çıkılmaktadır.





 Bayburt Merkez ilçesinde bulunan saat kulesi. 29 Ekim 1924'te saatleri çalıştırılan kule Milli Mücadele sırasında farklı bölgelerde savaşan Bayburtluların bulundukları yerlerde gördüğü saat kulelerinden esinle inşa edilmiştir ve mimari tarz olarak Çorum Saat Kulesi'ne benzemektedir.Dairesel kaide üzerinde yükselen kulenin gövdesi sekizgen, köşkü ise kare planlıdır.






Demirözü Baraj

Demirözü BarajıBayburt'ta, Lori Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1996-2003 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.




Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 7.000.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 66,00 m, normal su kotunda göl hacmi 62,58 hm³, normal su kotunda göl alanı 5,68 km²'dir. Baraj 14.586 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.


Bölgedeki aktiviteleri artırmak amacıyla bu yıl baraj üzerinde zipline parkuru da kuruldu. Yaklaşık 450 metrelik parkur, yerden 20 metre yüksekliğindeki kuleler üzerinde oluşturuldu. 12 metre yüksekliğindeki dev salıncak ise ziyaretçilere heyecanlı anlar yaşatıyor.





Kenan Yavuz Etnografya Müzesi, Yakupabdal Tabiat Parkı ve Satala Antik Kenti'nin de baraj güzergahında bulunması dolayısıyla bölge ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.




Yakupabdal Tabiat Parkı


 Bakanlık Makamının 02.12.2014 tarih ve 18031414-401- 1993 sayılı Oluru ile ilan edilen Yakupabdal Tabiat Parkı, Bayburt İli, Demirözü İlçesi Yakupabdal Köyü sınırları içerisinde bulunmakta olup Bayburt İline yaklaşık 50 km; Demirözü İlçesine ise 20 km mesafede bulunmaktadır.






Yakupabdal Tabiat Parkı; Bayburt şehir merkezine 50 km, Demirözü ilçe merkezineyse 20 km uzaklıkta bulunmaktadır. 2014 yılında açılmış bir tabiat parkı olmasına karşın, parkın tanıtımının yeterince yapılamadığı söylenebilir. Tabiat parkının turizm potansiyelinin artırılması amacıyla, 2018 yılında park içeriisnde peyzaj çalışmaları başlatılmıştır ve çalışmalar önemli oranda tamamlanmıştır.









Aydıntepe Kaleyamaç Aile Parkı


l





                             Ulu Cami


Şehir merkezinde yer alan Bayburt Ulu Camii, Selçuklu Sultanı 2. Gıyasettin Mesud zamanında 1282- 1299 yılları arasında yapılmış. Değişik dönemlerde gördüğü tamirlerle özgünlüğünü büyük ölçüde yitirmiş. 1967 yılında Vakıflar tarafından kapsamlı bir restorasyondan geçirilmiş. Bu restorasyonda minaresi, ibadet mekânına açılan iki kapısı ve mihrap önü kubbesine geçişi sağlayan mukarnaslı tromplar dışında caminin tamamı yenilenmiştir.






























Aydıntepe Kaleyamaç Aile Parkı



jkı














Yakupabdal Tabiat Parkı
4




























Yorumlar

Yorum Gönder